Gümüşhane Üniversitesi'nden Prof. Dr. Nafiz Maden liderliğindeki bir bilim ekibi, Rize'nin Çayeli ilçesi açıklarında deniz yüzeyine sızan sıvının ham petrol olduğunu belirledi. Bu keşif, Doğu Karadeniz bölgesinde heyecan yaratırken, Türkiye'nin enerji sektöründeki perspektiflerini de değiştirebilir.
PETROL POTANSİYELİ BELİRLENDİ: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE UZANAN BİR KEŞİF
Gümüşhane Üniversitesi Doğa Bilimleri Fakültesi Jeolojik Mühendisi Prof. Dr. Nafiz Maden, Eylül ayında Çayeli ilçesinin 7 mil açıklarında numune almaya yönelik deniz seferine çıktı. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na (TPAO) gönderilen numunelerin analiz sonuçları, denizin yüzeyine sızan sıvının ham petrol olduğunu gösterdi.
Prof. Dr. Maden, yaptığı açıklamada, "1910 yılına kadar uzanan bu sızıntının doğal petrol kaynağı olduğunu ispatladık. Analiz sonuçları, deniz yüzeyine sızan sıvının ham petrol olduğunu doğruladı. Bu keşif, bölgedeki doğal kaynakları daha yakından anlamamıza katkı sağlayacak" dedi.
PETROL SIZINTISI GEÇMİŞTE DE BİLİNİYORDU
Prof. Dr. Maden, keşfin geçmişe dayandığını belirterek, "Osmanlı Devleti, 1910 yılında, Birinci Dünya Savaşı'ndan önce, bu bölgedeki sızıntıyı incelemek üzere yabancı mühendisler getirmişti. Bu sızıntı, o dönemden bu yana biliniyordu. Ancak bizim yaptığımız analizlerle, bu sızıntının ham petrol kaynağı olduğunu kesin olarak ortaya koyduk" şeklinde konuştu.
SONDAJLAR VE ÜRETİM SÜRECİ
Prof. Dr. Maden, yapılan analizlerin ardından önümüzdeki süreçte yapılacak sondajlarla elde edilecek verilerin petrol üretimine geçişte belirleyici olacağını vurguladı. Barbaros Hayrettin Paşa Gemisi'nin Trabzon Limanı'nda demirli olduğunu belirten Maden, Karadeniz'in zorlu şartları nedeniyle kış aylarında sismik araştırmaların yapılmamasını önerdi. Maden, "Bahar aylarında başlanması, araştırmaların daha güvenli ve etkili olmasını sağlar" dedi.
GÜNLÜK 1 TON PETROL YÜZEYDE: DOĞU KARADENİZ'DE GENİŞ PETROL POTANSİYELİ
Deniz yüzeyine günde 1 ton petrol sızdığını belirten Prof. Dr. Maden, bu durumun Doğu Karadeniz'in genelinde gözlemlendiğini ifade etti. Yapılan hesaplamalara göre, yılda 365 ton petrolün sadece sızıntı yoluyla yüzeye çıktığını belirten Maden, bölgedeki rezervlerin daha detaylı şekilde incelenmesi gerektiğini dile getirdi. Ayrıca, doğal kaynağın münhasır ekonomik bölge içinde olduğunu düşündüğünü belirtti.
Bu keşif, Türkiye'nin enerji arz güvenliği ve ekonomik büyümesi açısından önemli bir dönemeç olabilir. Gelecekteki sondajlar ve üretim süreçleri, bölgenin enerji potansiyelini daha da ortaya çıkarabilir ve ülkenin enerji ithalatına olan bağımlılığını azaltabilir.