6 Şubat tarihinde yaşadığımız iki deprem, Kahramanmaraş'ın depremsellikle ilgili tüm parametrelerini ve performansını açıkça ortaya koymuş durumda. Jeoloji Mühendisleri Odası eski Temsilcisi Mehmet Kuruçay, bu konuda şunları belirtti:
YAPILARIN ZEMİN GÜÇLENDİRMELERİ VE HASAR DURUMU
Özellikle en kötü zeminlerde inşa edilen 3-4 katlı binalar, zemin güçlendirmeleri yapılmamış olmalarına rağmen bu iki depremi de hasarsız veya az hasarlı bir şekilde atlattı. Ancak yüksek katlı binalar, zayıf alüvyon zeminine dayanamayarak yıkıldı ve en büyük kayıplar bu bölgelerde yaşandı. Mikro Bölgeleme çalışmaları, bu bölgeleri imar dışı veya önlemli alan olarak değerlendirdi.
FAY HATLARI VE YAPILARIN PERFORMANSI
Kahramanmaraş'ın merkezine yerleştirilen birçok fay, Mikro Bölgeleme çalışmaları sonucunda uygun olmayan alanlar olarak tespit edildi ve imar dışı bırakıldı. Bu bölgelerde bulunan 12-15 katlı binalar, 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremi de başarıyla atlattı. Kahramanmaraş merkezdeki faylar ise deprem üretecek özellikte değil; gerçek felaket Doğu Anadolu Fayı üzerinde gerçekleşti. 6 Şubat'taki 7.7 büyüklüğündeki deprem, Kahramanmaraş merkezine sadece 15 km uzaklıktaydı ve yaklaşık 100 km uzaklıktaki ÇARDAK fayını tetikleyerek ikinci bir 7.6 büyüklüğündeki depremi oluşturdu.
ARTÇI SARSINTILAR VE FAY ZONU
Depremleri üreten fayların uç ve ortalarında yaklaşık 45 bin artçı sarsıntı yaşanmasına rağmen, 'MARAŞ FAY ZONU' olarak adlandırılan bu bölgede ve faylarda hiçbir artçı sarsıntı kaydedilmedi.
ALTYAPI SORUNLARI VE ŞEHİR PLANLAMASI
Bina enkazlarının bir kısmı, Büyükşehir Belediyesinin içme suyu kaynağı olan Alüvyon Akiferin menbağına Erkenez çayının ortasına döküldü. Bu durum, şehirde yıllarca hastalıklarla mücadele edilmesine neden olacak. Kahramanmaraş ile ilgili yer seçimi, enkaz temizliği ve imar çalışmaları, eksik bilgi ve çalışmalarla yapılıyor gibi görünüyor.
GELECEĞE DÖNÜK ÖNERİLER
Bilimsel çalışmalara ve kimlerin yaptığı belirsiz imar ve jeolojik çalışmalara dayanmayan bir yaklaşım gerekiyor. 7 aydan fazla bir süre geçmesine rağmen hala mikro bölgeleme ve yeni imar planı çalışmalarıyla uğraşıyoruz. Şehir yerleşim açısından problemli değil, sorun belediye meclisi kararlarıyla değiştirilen imar planları ve zeminlerin taşıyabileceğinden daha fazla katlı binaların inşasıyla ilgili. Şehirde anlamsız ve gereksiz vakit kaybı yaşanıyor. Kimsenin bize bir şey anlatmasına gerek yok, deprem bize her şeyi acı bir şekilde öğretti.
Mehmet Kuruçay'ın bu değerlendirmesi, Kahramanmaraş'taki deprem sonuçları ve şehrin geleceği konusunda önemli bir perspektif sunuyor. Gelecekte bu bilgilerin dikkate alınarak şehir planlaması ve altyapı çalışmalarının gözden geçirilmesi gerekebilir.