Gençlik ve çocukluk yılları, zamanın neredeyse durduğu, sonsuz gibi hissedilen dönemlerdir. Ancak yaş aldıkça, zamanın çabucak akıp gittiği bir gerçeklikle yüzleşiyoruz. İnsanların zaman algısı, bilinç altındaki algılar ve yaşla birlikte değişen perspektiflerle şekillenir.

Sürpriz Şehir Zirvede! İşte Türkiye'nin En Yaşanabilir 10 Şehri Sürpriz Şehir Zirvede! İşte Türkiye'nin En Yaşanabilir 10 Şehri

GENÇKEN BİRİKEN ANILAR, YAŞ ALDIKÇA AZALIR

Gençlik yılları, biriken anılarla dolup taşarken, yaş ilerledikçe bu anılar azalır. Biriktirilen anılar, zamanla derinleşir ve sürekli zihnimizde dönerek, zamanın hızlı akmasına neden olur.

BEYİN VE BEDEN SAATİ: YAŞLANDIKÇA YAVAŞLAYAN BİYOLOJİK SAAT

Beyin ve bedenin içsel bir zaman ölçümü vardır, buna biyolojik saat denir. Bu biyolojik saat, yaşlandıkça yavaşlar. Bedenin iç saati, zamanın hızla geçmesini hissettirerek, yaşın ilerlemesiyle paralel bir seyir izler.

yaslilik

DOPAMİN ÜRETİMİNİN AZALMASI VE ZAMAN ALGISI

Yaş ilerledikçe, vücut dopamin üretimini azaltır. Azalan dopamin seviyeleri, zaman algısını değiştirir ve geçen zamanın hızını artırır. Büyüdükçe, beynin uyarılma düzeyi azalır ve bu da zaman algısının değişmesine yol açar.

Bu sebeplerle, gençlikteki sınırsız zaman algısı, yaş ilerledikçe değişen biyolojik, zihinsel ve duygusal faktörlerle birlikte hızla geçen zaman hissiyle yer değiştirir.

Editör: İsa Aslantaş